Ana Sayfa Haber 2021 Behçet Aysan Şiir Ödülü Açıklandı

2021 Behçet Aysan Şiir Ödülü Açıklandı

10 dk okunur
0
0
73

2021 TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü açıklandı. Ödüle “Doğu Duvarı” adlı yapıtıyla Faris Kuseyri’ye layık görüldü. Detaylar, Kitap Magazin‘de…

2021 Behçet Aysan

2021 Behçet Aysan şiir ödülü açıklandı

2021 yılı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Behçet Aysan Şiir Ödülü’ne Faris Kuseyri’nin “Doğu Duvarı” isimli yapıtına verildi.

Toplam olarak 140 katılımcının başvurduğu “2021 Yılı TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü” için Seçici Kurul’un değerlendirme toplantısı 28 Haziran 2021’de online olarak yapıldı. Ali Cengizkan, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan, Cevat Çapan ve Haydar Ergülen’den oluşan seçici kurul, kararını oybirliği ile aldı.

Seçici Kurul ödülün Kuseyri’ye verilmesinin gerekçesini, Kuseyri’nin “Ortadoğu coğrafyasına yerleşen ve oradan konuşan, geleneksel ve modern şiiri iyi bilen, her zaman yaşamın içinde; şiirin geleneksel formlarını kullanmaktan çekinmeyerek günceli, toplumsalı, kişisel olanı aktaran, çalışan sınıflara ve emeğe yüz ışıtan” özelliklere sahip olması ile açıkladı.

Behçet Aysan kimdir?

Ankara’da doğmuştur. Teknik ressam olan babası Fikret Aysan, Girit kökenlidir. Annesi Kadriye Hanım Saraybosna göçmenidir. İlkokula Ankara’da Demirlibahçe İlkokulu’nu (1960), Selimiye Askeri Ortaokulu’nu (1963) ve Kuleli Askeri Lisesi’ni (1967) bitirmiştir. 1967’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne askeri öğrenci olarak kaydolmuştur. Üniversite eğitimi, siyasi gerekçelerle 1973 senesinde tutuklanmasıyla kesintiye uğramıştır. Beraat edince eğitimini sürdürmek istemiş ancak üniversite yönetiminin kararıyla ilişiği kesilmiş, silahlı kuvvetlerden de ihraç edilmiştir.

1975’te Adviye Gülel ile evlenmiş ve Eren adında bir kızı olmuştur. Eren Aysan da şair ve yazardır.

1976’da Dev-genç’te kısa süreliğine sekreterlik ve eğitmenlik yapmış, Türk Haberler Ajansı’nda gece sekreteri olarak çalışmıştır. 1979 yılında afla geri döndüğü okulundan 1983’te mezun olmuş ve İzmit Verem Savaş Dispanseri’nde göreve başlamıştır (1983), sekiz ay sonra Ankara’ya tayin olmuştur. Ankara Numune Hastanesi’nde 18988’de başladığı psikiyatri ihtisasını 1991’de tamamlamış ve ölümüne dek görev yapacağı SSK Yenişehir Dispanseri’ne psikiyatri hekimi olarak tayin olmuştur.

Behçet Aysan, konuşmacı olarak davet edildiği Sivas Pir Sultan Abdal şenlikleri sırasında çıkan olaylar neticesinde, Madımak Oteli yangınında 2 Temmuz 1993’te yaşamını yitirmiştir.

“Ateşi Çalmak İçin” adlı dosyasıyla 1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’nü kazanmış, bu dosya Sesler ve Küller adıyla kitaplaşmıştır. 1986 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü, 1987 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’nü almıştır.

Behçet Aysan için, Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunduğu Edebiyatçılar Derneği tarafından hazırlanan Behçet Aysan Kitabı ile Deniz Feneri Behçet Aysan Kitabı adında iki anı kitabı yayımlanmıştır.

Türk Tabipler Birliği tarafından 1995’ten beri verilen Behçet Aysan Şiir Ödülü sanatçının adını yaşatmaktadır.

 

Edebiyata ilgisi askeri ortaokul yıllarında başlayan Aysan’ın yayımlanan ilk şiiri, 1979 yılında Türk Dili dergisinde basılan “İlk Kar”dır. 1983 yılında dostlarıyla beraber Yaşam İçin Şiir adlı bir dergi çıkarmış, aynı yıl ilk şiir kitabı olan Karşı Gece basılmıştır. Şiirleri Varlık, Yarın, Broy, Gösteri, Düşün gibi dergilerde yayımlanmıştır.

Çocuklar için yazdığı Çocuk ve Yaşlı Ağaç ve Üç Kardeştiler adlı iki radyo oyunu, Aysan’ın ölümünden sonra, 1995 yılında basılmıştır. Şiirler (1990) şairin kendi el yazısıyla, daha önceki kitaplarında basılmış şiirlerini içermektedir. Aysan’ın ölümünden sonra yayımlanan Düello, toplu şiirler kitabıdır ve şairin daha önce kitaplarına girmemiş on şiiri de kapsamaktadır. Leke ve Şiir (1998) ise dostlarında ve ailesinde kalan şiirleriyle defterinde kalan daha önce basılmamış şiirleri içermektedir.

Neruda, Mayakovski, Atilla Jozsef ve Nazım Hikmet gibi isimlerden etkilenen Behçet Aysan, toplumsal duyarlılıkla eser verirken şiirsel dil ve üslupta ödün vermemiştir. Aşk, keder, ayrılık, ölüm, karamsarlık, kaçış, tabiat gibi bireysel temaları, toplumsal sorunlarla harmanlayarak işlemiş; bireysel dramıyla toplumsal dramının kesiştiği noktada eserler vermiştir (Dara, 1988’den akt. Özsoy 2013: 51). Didaktizm ve propaganda gibi çıkmazlara düşmeden, “kırık ve duygulu bir sesle” (Behramoğlu, 1993: 79) yazdığı şiirini, özgün imgeler, alışılmamış bağdaştırmalar, kısa ve kesik dizelerin yarattığı ahenk gibi inceliklerle örmüş, “toplumcu şiire bireyin yaşamından damıtılmış bir iç ses getirmiş”tir (Erbaş, 2006:157).

Geleneğe sırtını dönmeyen, divan edebiyatı ve halk edebiyatı estetiğinden beslenen Behçet Aysan’ın şiiri, çok sesli bir söyleme, zengin bir çağrışım evrenine sahiptir. Şiirin “toplumun tarihsel temeline inerek onu güncelle kaynaştırarak, geleceği olanı kavrayıp geliştirme, şiir anlamını kültür savaşımı içinde bulmakla yükümlü” (Fişekçi, 1984: 16) olduğunu düşünen Aysan, şiiri bir tepki ve insanın varoluşunun ispatı olarak tanımlamıştır.

Aysan öncelediği toplumsal ve kültürel içeriğe rağmen şiirin bir dil ve üslup meselesi olduğuna inanmış, bu sayede 1980 sonrası Türk şiirinde, toplumcu şiir anlayışını slogancılığa düşmeden estetik söylemle buluşturmayı hedeflemiştir.

 

Daha İlgili Makaleler Yükle
Daha Yükle Haber Servisi
Daha Fazla Yükle Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Okumanda fayda var!

İzzet Keribar’dan Renklerin Yolculuğu Sergisi İstanbul Modern’de

İzzet Keribar’dan Renklerin Yolculuğu Sergisi İstanbul Modern’de… Küratö…