Canlı bomba psikolojisi birçok kişinin merak ettiği bir konudur. Belirli bir siyasi amaç uğrunu hem başkalarının hem de kendi yaşamına son vermek, politik şiddet hareketleri içerisinde en önde olan eylemlerden birisidir. Yazar Samet Baysal kaleme almış olduğu Seymenler Çıkmazı romanı ile canlı bombaların psikolojilerini ve kimlik dönüşüm süreçlerini resmediyor. İki canlı bombanın konu edildiği kitap ikinci baskısı ile raflardaki yerini aldı. Sizler için kitabı inceledik.
Canlı bomba psikolojisi
Canlı bomba psikolojisi birçok kişinin merak ettiği bir konudur. Birçoğumuz canlı bombaların intihar eylemleri öncesinde uyuşturucu benzeri maddeler aldıklarını, bu maddelerin etkisiyle hem kendi yaşamlarına hem de başkalarının yaşamlarına son verdiklerini sanmaktadır. Ancak konu detaylıca ele alındığında, özünde öyle olmadığını ve radikal kimlik değişimlerinin var olduğunu görmekteyiz.
Yediveren Yayınları markasıyla yayımlanan ve Samet Baysal tarafından kaleme alınan İki Canlı Bomba sloganlı Seymenler Çıkmazı romanı, iki farklı örgüte ait eylemcinin aynı anda aynı metro istasyonunda intihar eylemi yapmasını konu alıyor. Birisi cihat, diğeri etnik devrim arayışındaki eylemciler aynı zamanda çocukluk arkadaşı. Olayın ironik kısmı ise, eylemcilerden birisi hızlı davranırsa şehitlik ve cennet kazanacak, diğeri hızlı davranırsa etnik devrimine katkı sunacak. Karakterler zamanla yarışıyor!
Astronot olmak isteyen canlı bombalar
Roman, Salih ve Hacı Mehmet isimli iki karakterin çocukluk günleriyle başlıyor. Bursa’nın Çarşamba Mahallesindeki Seymenler Çıkmazı, romana ismini veren ve karakterlerimizin yaşadıkları çıkmaz sokak. Çocukluk günleri bir hayli heyecanlı ve macera dolu. Özellikle mahalleler arasındaki çocuk kavgaları ve minyatür çeteleşmeler; günümüzdeki radikal örgütlerinin militan kazanma yöntemlerini çocuk oyunları üzerinden resmediyor.
Karakterlerimizin ortak hayali astronot veya kozmonot olmak. Ancak gelin görün ki, macera ve mizah dolu çocukluk günlerinin ardından zaman yollarını ayırıyor.
Radikal kimlik dönüşümleri
Çocukluk günlerinde, Seymenler grubuna olan aidiyet psikolojisi ve Seymenler çetesinin bir üst kimlik olarak görülmesi, günümüzde kimlik kargaşası yaşayan ve başarılı kimlik statüsüne geçemeyen kişilerin ipotekli kimlikte kalmalarını resmediyor. İpotekli kimliğe ait kişiler, normalde asla yapamayacakları ve cesaret edemeyecekleri eylemleri, kendi adaletini kendi kurma felsefesi ile üst kimlik adına yapabiliyor. Çarşamba sokaklarında geçen çocukluk günleri, üst kimlik adına eylem yapabilmenin üstü örtük anlatısını sunuyor.
Romanın devamında ise Salih’in penceresinden bakıyoruz hayata. Çalıştığı kitapçıda tanıştığı bir kişi üzerinden radikal bir gruba ait sohbetlere başlıyor. Hoca Ka isimli karakter, dini söylemlerle Salih’in düşünce yapısına işliyor. Cihat düşüncesini adeta bir şırınga ile enjekte ediyor. Hatta kimlik değişimini tam olarak sağlamak adına, Salih’e Halit ismini veriyor. Eski sakin Salih yerine, cihat peşinde koşan bir Halit ortaya çıkıyor.
Halit olarak başlayan yeni günlerinde yolu cihat yapmak için Afganistan’a kadar düşüyor. Çatışmalara, ölümlere şahit oluyor. Şehit olmak istiyor. Ancak bir türlü olamıyor. Bu bölümlerde söz konusu kamplar ve cihat düşüncesi öylesine detaylıca işleniyor ki, özellikle radikal ve tekfirci sapık cihat düşüncesinin ince noktaları bütün çıplaklığıyla resmediliyor.
Savaşı düşmanın evine taşımak: İntihar Eylemi
Canlı bomba psikolojisi oluşurken en önemli etkenlerden birisi olan savaşı düşmanların evine taşıma düşüncesi kitabın sonlarına doğru ortaya çıkıyor. Sapık Hoca Ka, artık Halit olmuş Salih’e intihar eylemi talimatı veriyor. Yeni düşman ise Türkiye olarak resmediliyor. Dini kurallara göre yönetilmeyen Türkiye Cumhuriyeti, bu tekfirci zihniyete göre ortadan kaldırılması gereken bir sistem. Oy kullanmak, vergi vermek ve hatta trafik kurallarına uymak bile haram sayılıyor. Yeni bahşedilen “mücahit” kimliğinin radikalleşmesi ve dönüşmesi sağlanıyor.
Cihadın en önemli basamağı olarak amel-i istişat, yani intihar eylemi görülüyor. Salih iken Mücahit Halit olan karakterimiz, şehit olmak ve cennete gitmek için eylem yapmayı kabul ediyor. Canlı bomba psikolojisi adım adım işleniyor.
Bursa mitolojisi ve gerçek cihat
Romanın son ana bölümünde ise karakterlerimizin yolları yeniden kesişiyor. Yeni yeni maceralar ve sürprizlerle eylem gününe kadar olan süreç hızla geçiyor. Bursa’nın meşhur kişileri olan Emir Sultan, Üftade ve Somuncu Baba gibi kişilerin hayatları mistik bir şekilde hikayelerin içinde geçiyor. Onların şiddetten uzak gerçek cihat anlayışlarıyla radikal tekfirci zihniyetin cihat anlayışları adeta Salih’in çarpışıyor. Dış çatışmanın yansıması iç çatışma, bir canlı bombanın zihninden okunuyor. Özellikle Salih’in eylem öncesinde girdiği psiko-nevrotik durum, bilinç akışı tekniğiyle gösterilirken, radikal cihat düşüncesinin kodlarının insan beynindeki yansıması da gerçek bir görselle canlandırılıyor.
Seymenler Çıkmazı
İki farklı örgüt, iki canlı bomba, aynı anda aynı tramvay istasyonunda intihar eylemi yapmaya kalkışırsa… Dahası bu iki eylemci, aynı zamanda çocukluk arkadaşıysa!
Biri hızlı davranırsa etnik devrim, diğeri hızlı davranırsa şehitlik ve cennet!
Seymenler Çıkmazı; biri devrim, diğeri cihat yapma arayışındaki iki canlı bombanın sıra dışı hikâyesini, cihat penceresinden sunuyor okurlara.
Yıllar öncesinde Bursa’nın Çarşamba Mahallesi’ndeki çıkmaz bir sokakta başlayan serüven, yıllar sonrasında yine aynı şehirde devam ediyor.
Romanda; bireyin, radikal cihat söylemi içerisinde özneden nesneye dönüşmesi ve kimliğinin yeniden kurulması farklı yönleriyle ele alınıyor.
Eser, çarpıcı kurgusu ve hiciv dolu mizahi anlatımıyla keyifli bir tat bırakıyor okurlarda…
Kitabı detaylıca incelemek veya satın almak için tıklayınız!