Hürrem Sultan, bir devrin perde arkasındaki en tartışmalı isim. Hürrem Sultan hakkında onca şey yazıldı, çizildi. Ama onu hiçbir zaman böyle okumadınız!
Osmanlı İmparatorluğu’na hükümdar olmuş en büyük sultan: Kanuni Sultan Süleyman. Ve onun kalbine sultan olan bir kadın: Hürrem Sultan. Saraya esir bir kız olarak girip, kısa sürede Kanuni’nin tek sevgilisi olan, kendi çocuklarından biri tahta geçsin diye Kanuni’nin veliahdını çeşitli yollarla kışkırtıp öldürten, tarihin gelmiş geçmiş en güzel ama bir o kadar da acımasız kadınının romanlaştırılmış hayatı… M. Turhan Tan’ın kıvrak kaleminden, gerçek kaynaklara dayanılarak yazılmış gerçek Hürrem Sultanının büyük romanı…
Hürrem Sultan
Hürrem Sultan hakkında en iyi tahlil yapan tarihçilerden biri Hammerdir. Bu kuvvetli Müverrih, onun ölümünü anlatırken şu satırları yazıyor: “Güzelliği ve zekâsı sayesinde adi bir cariyelikten İmparatoriçeliğe yükseldikten sonra kadın cazibelerinin söndüğü tesirsiz kaldığı bir yaşta dahi nüfuzunu muhafaza edebildi. Süleyman, devlet üzerinde nasıl mutlak surette hükmederse fikir bakımından taşıdığı yükseklik sayesinde o da padişah üzerinde öyle hükmederdi. İki Sadrazamın öldürülmesini, Şehzade Mustafa’nın katli gibi olayların sebebi olarak gösterilen Hürrem Sultan…”
Kanuni’nin saray hayatı denince ilk akla gelenlerden biride sarayın haremidir. Kanuni’nin Haseki Mahidevran adında bir cariyesi vardı ve bu cariyeden olma Mustafa adında şehzadesi vardı. Mustafa sarayda zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa’nın Kanuni’den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Fakat ilk zamanlarda kimsenin önemsemediği, küçük gördüğü biri vardı ki bu kişi harem cariyelerinden Hürrem Sultan’dı.
Hürrem Sultan, Kırım Hanı tarafından Osmanlı sarayına esir olarak verilmiştir. Hürrem adını gönül açıcı, yürek ferahlatıcı, sevinçli anlamlarına geldiği için Kanuni koymuştur. Hürrem Sultan kısa sürede Kanuni’nin gözdesi oldu. Sarayda her türlü eğitimi aldı ve gün geçtikçe Kanuni’yi daha fazla etkilemeyi başardı. Hürrem sultan bir Osmanlı padişahıyla nikâh ile evlenmiş tek kadın olarak bilinir. Kanuninin eşi olduktan sonra çeşitli entrikalarla geleceğin padişahı olarak görülen Şehzade Mustafa’yı ortadan kaldırmak için önce Gülbahar Hatun’u daha sonra Mustafa’yı boğdurttu. İran Savaşı’nı destekledi, Ruslar ve Lehler ile barış içerisinde yaşanılmasını sağladı. Tüm bunlara rağmen oğullarından birinin tahta çıkışını göremeden elli iki yaşında öldü.
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan Yediveren Yayınları‘ndan çıkan bu eserinde; entrikaları, zekâsı, cesareti ve ihtiraslarıyla ün salmış Hürrem Sultan’ı tarihî belgeler ile anlatıyor. İki sadrazamın öldürülmesine, Şehzade Mustafa’nın katline yol açan ve iki oğlu arasında felaketi doğuran bir kıskançlığı hazırlayan; Kanuni Sultan Süleyman’ın nikâhlı eşi, II. Selim’in annesi Hürrem’in hayatını bir solukta okuyacaksınız. Yalın bir dil kullanılan romanda dünyanın en büyük aşklarından biri olarak kabul edilen Hürrem Sultan ve Kanuni aşkının içinde buluyorsunuz kendinizi.
Hürrem Sultan Kitabından
Osmanlı sarayına bir köle olarak gelip sultanlık tahtına kadar yükselen azimli bir kadının hikâyesi… Güzelliği ve zekâsıyla krallara diz çöktüren Kanuni Sultan Süleyman’ı kendine hayran bırakan dilber…
Asırlar geçmesine rağmen dillere destan bir aşkın nazlı kahramanı. M. Turan Tan’ın kaleminden, okuduğunuz her satırda sizi tarihin tozlu rafları arasında seyahate çıkaran harika bir roman Hürrem Sultan.
Turhan Tan Kimdir?
Turhan Tan 1886 yılında Sivas’ta dünyaya geldi. I. Abdülhamid’in kızı Hibetullah Sultan’la evlenen Alâeddin Paşa’nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey’in oğludur. Sivas mebusluğu dâhil birçok önemli siyasi ve idari görevlerde bulunan Tan, 1922’den sonra yalnızca yazarlık yapmaya başladı. Tarihî romanları döneminin gazetelerinde yayınlandı, bir kısmı Almanca, Fransızca ve Yunancaya çevrildi.
Öğrenimini memleketinde tamamladı. Bir dönem Sivas lisesinde tarih ve edebiyat öğretmenliği yaptı. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’a giderek belediyede çalıştı. Açılmış bir sınavda başarılı oldu ve Üsküdar lisesinde edebiyat öğretmenliği yapmaya başladı.
Daha sonra içişleri bakanlığına geçiş yaptı çeşitli yerlerde kaymakamlık ve mutasarrıflık görevlerinde bulundu. Bir dönem milletvekili olarak görev yaptı. Cumhuriyet gazetesinde bir süre fıkra yazarlığı yaptı. Tarihi romanları ile tanındı. M. Turhan Tan Halil Rüştü, Bedrettin Yılmaz gibi mahlasları kullandı.