Kaleme almış olduğu Gitmesen Olmaz mı?, Yolcu, Güven Bana, Pedina, Çiçek Gelin ve Yalancının Mumu isimli kitaplarıyla okurların büyük beğenisini kazanan Yazar Mehtap Soyuduru Çiçek’in yeni romanı “Veda Ederken” okurlarıyla buluştu.
Yedinci roman: Veda Ederken
Kitapta 1980 ihtilali ile hayatları değişen iki gencin aşkı anlatılırken yazar bize farklı açılardan ele alınmış dramatik bir hikâye sunuyor. Bir dönem romanı da diyebileceğimiz kitapta, yazarın alışagelmiş duygusal ve şiirsel anlatımından etkileneceğinizi de taahhüt ederiz. İçerikte okumaktan büyük keyif alacağınız çok sayıda mektup bulunmakta. Teknolojinin bizi ele geçirdiği bugünlerde geçmişin güçlü iletişim araçlarından olan mektupların da yaşamın da nostaljik tadını bu kitaptan ziyadesiyle alacaksınız.
Yazar son romanı için şöyle diyor: “Bazı kitapları yazar yazar silerim, bazılarını da yazar ne silmeye kıyarım ne yayınlamaya. Veda Ederken benim için ne yapacağıma karar veremediğim kıymetlilerimdendi. Kurgusu öyle özeldi ki ondan vazgeçmem mümkün olmadı. Kalemimin toy zamanlarında yazdığım Veda Ederken benim için öylesine vazgeçilmezdi ki basılı altı kitaptan sonra onu yeniden kaleme almaya değer buldum. Öyle ki dinlene dinlene, sindire sindire yazdığım kitabın son hali için yıllar gerekti. İyi ki yazıyorum dedirten kitaplarımdandır Veda Ederken değeri eşsiz.”
“Veda Ederken” bize salt aşk hikayesinden öte bize ait gerçeklerin hayatlara vurduğu darbeleri, siyasi bunalımların koskoca bir ömre bedel olduğunu da tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Yazarın tam da hayatın kendisinden esinlendiği kitabı artık kitap satılan her yerde okuyucu ile kucaklaşmaya hazır.
Veda Ederken
Her sevdanın dimağında vedalar vardır. “Veda Ederken” alazlı güneşin altında ter, kir, yalnızlık ve mecburiyet kokan bir askerle gurbeti yeni tanımış, yeni yetme bir hemşirenin aşkından daha ötesini anlatır. Bazen bir mektupta, bazen bir darağacında, bazen bir komutanın tokadında, bazen yaşamın ta kendisinde… Aşk asla asıl konu değil bu kitapta ve bunun için de zorlamadım kendimi. Aşkı anlatırken döküldü diğerleri dilimden ve de kalemimden. Her veda gibi yürek burkmaya mecbur…
Durdukça küllenecek her acı ve biz açıp yeniden okumak isteyeceğiz bu kitabın her sayfasını. Raftan onu çekip çıkarırken bir toz bulutu yükselecek havaya. İkinci ya da üçüncü kez okuduğumuzda o toz kokusu hatırlatmak isteyecek ki bize: Bu keşmekeşte sevmek de var yanmak da… Ölmek de var kalmak da… Yaşamak da var yaşarken türlü türlü ah etmek de… Dinlemek de var anlatmak da… Nefes almak değil sadece, hepsinden az az almak var nasibe…
“Veda Ederken” sadece bir dönem romanı değildir. Anlatmak istedikleri geçmişten gelir, buram buram vanilya kokusu taşır rüzgârıyla ve “üzüm gözlü” dediğimiz herkesi anımsatır bize.