Türk edebiyatında iz bırakan roman kahramanlarını sizin için derledik. Seçkiyi hazırlamak bir hayli zor oldu.
Hem yıllar boyunca hem de yakın zamanda okurları etkileyen kahramanlar, Türk edebiyatında iz bırakan roman kahramanları derlememizde.
İşte Türk edebiyatında iz bırakan roman kahramanları:
1-REŞAT NURİ GÜLTEKİN (1889-1956) ÇALIKUŞU- “FERİDE”
Fransız okulundan mezun; Çok güzel, haşarı, canlı, cıvıl cıvıl, yaramaz, duygusal ve akıllı; cana yakın, sevimli eski bir İstanbul kızı ve idealist bir öğretmen olmanın yanı sıra, acıklı bir aşk hikâyesinin gözü yaşlı kahramanıdır.
2-PEYAMİ SAFA (1899-1961) SÖZDE KIZLAR- “MEBRURE”
Küçük yaşta annesini kaybetmiş hayatta en sevdiği yakını babasına ve namusuna düşkün, Anadolu’daki isyanlar sebebiyle İstanbul’a göç eder. Tuttuğunu koparan, hırslı yapıya sahip bir genç kız.
3-AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962) SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ- “HAYRİ İRDAL”
Çok saygın olmayan, geleneksel, ön yargılı, yeni ve eski arasında sıkışıp kalmış, karısının tabiri ile sünepedir. Zaman içinde açtığı saatleri ayarlama enstitü sayesinde saygınlık kazansa da kimseye bulaşmayan bir yapıdadır. Eskiye düşkünlüğü ve hayata karşı karamsarlığına sahiptir.
4- SUAT DERVİŞ (1903-1972) FOSFORLU CEVRİYE- “CEVRİYE”
Güzelliğini, saflılığının ve argo söylemleriyle, İstanbullu bir sokak çocuğu, bir sokak fahişesidir. Hayatını hep kabullenmiştir. Aşkının peşinden gidecek kadar cesaretli ve kaderi melodramatiktir.
5- SABAHATTİN ALİ (1907-1948) KUYUCAKLI YUSUF- “YUSUF”
Fazla konuşmayan içine kapanık bir insandır. Haksızlığa tahammülü yoktur ancak haksızlıklara, sessizce direnir. Kimsesiz, fakir bir halk çocuğudur. Küçük yaşlarda ailesini kaybetmiştir. Sert, haşin, insanlara çok güvenmeyen, cesur bir kişidir. Yaşamdaki tutkusu ve istekleri fiziki isteklerinin ötesine geçmez. Kendi halinde, özgür bir yaşam sürmek ister ama onun eline bakan karısı Muazzez ve annesi bu yaşamı bozmuş olur.
6-YUSUF ATILGAN (1921-1989) AYLAK ADAM- “C”
Toplumla uyuşamayan, ataerkil yapıya ait olamayan, iki kişiden kurulmuş toplumların “en iyisi” olduğunu düşünen ve bu uğurda ‘gerçek aşk’ı arayan; huysuz, sıkılgan, mutsuz ve ‘aylak’ bir adamdır. Kadınlara düşlüğü vardır ve sürekli gerçek sevgiyi arar.
7-YAŞAR KEMAL(1923-2015) İNCE MEHMED- “İNCE MEHMED”
Babasını küçük yaşta kaybetmiş, annesi Döne ile Değirmenoluk köyünde yaşamaktadır. Açlık ve sefalet içinde yaşamıştır. On sekizine gelince sevdiği kızın başka birine nişanlanması üzerine ağaya başkaldırır ve dağa çıkarak eşkıya olur. Daha sonra bu başkaldırı, ezilen ve zulme uğrayan köylünün yanında yer almak şeklinde kendini gösterir. Memed, haksızlığa ve zulme başkaldırının sembolüdür.
8-OĞUZ ATAY(1934-1977) TUTUNAMAYANLAR- “SELİM IŞIK”
Derdi sürekli “can sıkıntısı” ve insanların onu anlamaması. Duygu ve düşünceleriyle yer alan soyut bir varlık, kendi içindeki dünyada yaşayan bir Don Kişot’tur: Hz. İsa’yı kendisine yakın hisseder; ona ruhun güzelliğinden bahseder; ona mektupla içini döker ve evine davet eder. Birbirlerine insanlardan çektiklerini anlatırlar. Çocukluk yıllarında toplumla uyuşmazlıklar yaşar. Dış dünyaya kapalı, içe dönük bir yapısı vardır.
9-İHSAN OKTAY ANAR (1960- ) PUSLU KITALAR ATLASI- “UZUN İHSAN EFENDİ”
“Frenk kaşiflerine özenip” bir dünya haritası yapmaya çalışan, fakat evden bile dışarıya çıkmayan biri. doğaüstü özelliklerle donatılmış bir karakterdir.
10-HAKAN GÜNDAY (1976- ) KİNYAS VE KAYRA- “KAYRA”
Kayra ile Kinyas birbirlerini tamamlayan ve kendilerini dış dünyadan soyutlamış iki dost. Kinyas Kayra’yı, Kayra Kinyas’ı tek ailesi olarak görüyor. Nefretle sevginin karışımıdır. Anlaşılması çok güç bir ilişkileri vardır. Tanımlanması imkânsız.