Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri, göç ve göç stratejileri ile mültecilik konularında çalışmalar yürüten Araştırmacı-Yazar Uğur Hüseyin Hasançebi’nin Avrupalı Türklerin Geleceği isimli kitabı raflardaki yerini aldı.
Uğur Hüseyin Hasançebi’nin Kaleminden
1960’lı yıllardan başlayarak günümüze kadar devam eden, birçok filme, romana ve hatta tiyatro oyunlarına kadar geniş yer bulan Avrupa’ya gerçekleşen Türk göçü, hiç şüphesiz Türk sosyolojisinde önemli bir yer edinmiştir.
İkinci Dünya Savaşının ardından kalkınma ve sanayi hamleleri ile büyümeye çalışan başta Almanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkeleri, Türkiye’den iş gücü desteği istemiş ve birçok Türk vatandaşı çalışmak için Avrupa’nın yolunu tutmuştur. İlk başlarda geçici bir durum olarak görünen bu Türk işçi göçü, zaman içerisinde yayılarak genişlemiş ve kalıcı bir hale dönüşmüştür.
1960’lı yıllarla birlikte Avrupa ülkelerine giden birçok Türk işçi, ağır çalışma koşulları ve ailelerine özlemle gurbetin zorluklarını yaşamışlardır. Daha sonra gerçekleşen aile birleşimleri ise yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Binlerce Türk vatandaşı, aile birleşimlerinin ardından Avrupa’ya gitmiş ve oraya yerleşmiştir.
İlk göçlerin ardından göçler devam etmiş, Avrupa’da dünyaya gelen ve yaşamlarına orada devam eden yeni Türk kuşakları ortaya çıkmıştır. Gelinen noktada ise artık Avrupa’da söz sahibi olabilecek, Avrupa’nın birçok ülkesinde yaşamlarına devam yeni kuşaklarla birlikte etkin bir Türk topluluğu bulunmaktadır. Toplumun her katmanında var olan, çeşitli şehirlerde belediye başkanlığı ve milletvekilliği gibi üst bürokrat seviyelere çıkan ve girişimci yönleriyle farklı farklı şirketler kuran Türkler artık Avrupa’nın vazgeçilmez unsurları haline gelmişlerdir. Bir yanlarıyla tamamen Avrupalı, bir yanlarıyla tamamen Türk olan yeni kuşak, Türk sosyolojisine yeni bir kavram kazandırarak Avrupalı Türkler (Euro-Turks) kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Kendisi de uzun bir süre Hollanda’da yaşamış olan, yapmış olduğu başarılı girişimlerle iş yaşamına devam eden ve bir yandan araştırmalarını sürdüren Araştırmacı-Yazar Uğur Hüseyin Hasançebi, Avrupalı Türklerin Geleceği isimli kitabıyla dünden bugüne Türk göçünü objektif bir şekilde ele alırken, Avrupalı Türklerin geleceğine de ışık tutmaya çalışıyor.
Kitabın ilk bölümlerinde göç ve göçmenlik olguları bütün yönleriyle ele alınıyor. Avrupa’ya gerçekleşen Türk göçünün daha geniş bir perspektifte algılanabilmesi için, göçün nedenlerinden göçün sonuçlarına, göç türlerinden göç kuramlarına, kültürel değişim modellerinden entegrasyona ve göç-küreselleşme ilişkisine kadar birçok konu, bilimsel veriler ve objektif yorumlarla okurlara sunuluyor.
Kitabın ikinci ana bölümünde ise Türk göçü bütün detayları ile ele alınıyor. Türk göç tarihinden Avrupa’ya giden ilk Türklerin sorunlarına, yaşanan entegrasyon hatalarından ortaya çıkan kültürel uyum modellerine, Türk göçmenlerin kimlik profillerinden Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerindeki etkilerine kadar birçok başlık masaya yatırılıyor.
Üçüncü büyük bölümde ise Avrupa’daki yeni kuşak Türkler her yönüyle tartışmaya açılıyor. Çokkültürlülük uygulamalarından yeni Türk kuşaklarının kültürleşme biçimlerine, eğitim durumlarından istihdam durumlarına, kimlik algılamalarından dil sorunlarına, küreselleşme ile uyumlarından gelecekteki konumlarına kadar Avrupalı Türklerin dünyası analiz ediliyor. Tüm bunlara ek olarak, önümüzdeki kuşakların olası kimlik rolleri ve Avrupa’daki etkililik ölçülerine dair öngörüler sıralanıyor.
Avrupalı Türklerin Geleceği
İnsanlık tarihine paralel bir şekilde ilerleyen uluslararası göç olgusu, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkilemiştir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine başlayan işçi göçleri ve devamında gerçekleşen aile birleştirmeleriyle binlerce Türk vatandaşı Avrupa ülkelerine göç etmiş ve göçmen olmuşlardır. Geldiğimiz zaman dilimi itibariyle jenerasyonlar boyunca göç olgusu devam etmiş ve Avrupalı Türkler kavramı ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmada öncelikle göç olgusuna yönelik tanımlamalar, teoriler ve göçün tarihi kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. 1960’lı yıllardan itibaren ortaya çıkan uluslararası Türk göçü bütün yönleriyle irdelenmiş, özellikle Avrupa ülkelerine gerçekleşen göçün sosyolojik, psikolojik ve politik sonuçları farklı perspektiflerde incelenmiştir.
Ardından ise küreselleşme çağında Avrupalı Türklerin yeri, sosyal entegrasyon ve kültürleşme biçimleri içerisindeki rolleri, üçüncü ve dördüncü kuşağın kimlik algılamaları gibi birçok farklı konu detaylıca incelenmiş, yeni nesillere yönelik analizler çıkarılmış ve Avrupalı Türklerin sosyo-kültürel geleceğine ışık tutulmaya çalışılmıştır.
(Tanıtım Bülteninden/Yediveren Yayınları)